_________DOSTPINARI RADYO ve DOSTPINARI FORUM´a HO$GELDiNiZ_________
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Giriş yap

Şifremi unuttum

Arama
 
 

Sonuç :
 


Rechercher çıkıntı araştırma

En son konular
» Sözsüz 14,5
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyPerş. Kas. 12, 2009 2:04 am tarafından Dj_Micey

» DAH DUH ILE
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:47 pm tarafından Galip*

» TAKSI SÖFÖRÜ
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:43 pm tarafından Galip*

» Scanner ....
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:38 pm tarafından Galip*

» NEREDE O NEREDE
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:36 pm tarafından Galip*

» HAVADA YAVAS YAVAS
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:32 pm tarafından Galip*

» IKISINIDE .
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:29 pm tarafından Galip*

» METRESIM ::
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:21 pm tarafından Galip*

» KAYINVALIDE 001
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 4:13 pm tarafından Galip*

» Türk Hatunu
GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI EmptyÇarş. Kas. 04, 2009 3:45 pm tarafından Galip*

___HAFTANIN RESMi___

 

__HAFTANIN FIKRASI__

Köylü adamın biri iş icabı kasabaya inmiş.

Dönerken karısına hediye olsun diyede bir ayna satın almış.

Eve geldiğinde de daha önce hiç ayna görmeyen karısına aynayı vermiş.

karısı aynaya bakınca ağlaya ağlaya anasının yanına koşmuş,

ana ana bak oğlunun yaptığına bunca yıldan sonra üzerime

kuma......"DEVAMI iCiN BURAYA TIKLAYINIZ"

_KEDiYE TIKLA ve GÜL_

GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI

Aşağa gitmek

GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI Empty GRUP MUNZUR - KIZIL ANKA ÇIKTI

Mesaj  Hewa Perş. Mayıs 29, 2008 9:10 pm

Grup Munzur uzun bir bekleyisin ardindan dinleyicilerinin karsisina Kizil Anka albümü ile çikmaya hazirlaniyor. YÇKM bünyesinde faaliyet yürüten Grup Munzur albümün son hali üzerinde çalisirken bizde Devrimci Demokrasi gazetesi olarak Kizil Anka albümü üzerine bir röportaj gerçeklestirmek istedik.
Grup Munzur üyeleriyle yaptigimiz söyleside albümün hazirlanis sürecinden, alternatif müzigin sorunlari üzerine uzunca konustuk. Konusmalar sirasinda Grup Munzur üyeleri bir yandan yeni türkülerini hazirlarken diger yandan gazetemizin sorularina cevap verdiler. Kolektif emegin üzerinden olusan eserlerin yol hikâyesini Grup Munzur üyelerinden dinleyerek öne çikanlari siz okuyucularimizla paylasiyoruz.

Grup Munzur, uzun bir aradan sonra Kizil Anka albümüyle dinleyicilerinin karsisina çikiyor. Uzun bir zaman albüm çikarmadiniz neden acaba?
G. Munzur: En son Bahara Çagri albümü ile dinleyicilerimizin karsisina çikmistik. 2003 yilindan sonra hep bir albüm hazirligi içerisine girildi fakat hem grubun çalismalarini saglikli bir zemine oturtamamasindan hem de kurumsal kimi sikintilardan kaynakli bir türlü albüm çalismasina girilemedi. Yaklasik iki sene önce kurum içinde bir tartisma baslatildi Grup Munzur'un yeni albümü nasil olmalidir üzerine. Çalismalarimizi YÇKM bünyesinde yürütüyoruz. Dolayisiyla önce kültür merkezi bünyesinde baslayan daha sonra disariya da tasan nasil bir albüm olmali basligi altinda içerik, tarz, çalisma yöntemi üzerine genis bir tartisma baslattik. Dünyada, ülkede yasanan genel sorunlardan bahsettik, hangilerinin gündeme alinip bunlar üzerinden nasil bir üretimde bulunulmasi gerektigine dair tartismalar yürüttük. Bu tartismalar bizim için oldukça verimliydi. Kolektif çalismanin adimlari bu albüm için böylece atilmis oldu. Hapishanede ki devrimci tutsaklarla iletisim kurmaya çalistik, özellikle son süreçte, ulasabildigimiz sair, yazar dostlarimizla iliski kurmaya çalistik bu albüme ne kadar katki sunabilirler diye. Dil üzerinde sözler üzerinde, repertuar üzerinde tartistik. Genis bir tartisma sürecinden sonra albüm içerigi belirlendi. Belirlenen içerik çerçevesinde de elimizdeki ürünlerle albüm repertuarimizi belirledik.

Albümün Isminin Kizil Anka olarak belirlemissinin. Neden Kizil Anka?
G. Munzur: Kizil Anka aslinda en basindan belirledigimiz bir isim degildi. Albümde 2005 yilinda Dersim'in Mercan vadisinde katledilen 17 komünist-savasçi için hazirladigimiz destansi bir eser var; Gelecegin Rengi Tarih Sayfalarinda adinda. Anlatimlar ve dört ayri parçadan olusuyor. Eserde yer alan final marsinin ismi Kizil Anka. Anka mitolojide bir kus ismi. Kimi zamanlarda ve cografyalarda farkli isimler alsa da Anka yeniden dogusun ismi olmus tarihte. Anka kusu yanip küle döndükten sonra kendi küllerinden tekrar doguyor. Ölüm ve ölümden yeniden dogmak... Bizim için bu simge 17'lerde hayat buldu. Sinif mücadelesinin inisli çikisli ama hep ilerleyen yanini anlatiyor.

Baska seçeneklerimizde vardi fakat derdimizi en iyi ve en güzel anlatacak ismin Anka olduguna karar verdik. Son yillarda halk üzerinde yaratilmaya çalisilan karamsarliga, umutsuzluga da bir cevap Kizil Anka, 17'ler nezdinde. 17'ler bir emsal bizim için. Ayni zamanda toplumsal yasamdaki umutsuzluklara karsi halkin gücünü isaret eden bir cevap diye düsünüyoruz. Bizler hayata politik bakan-bakmaya çalisan insanlariz. Kizil bizim için sinifsiz, sinirsiz bir dünyanin, özgürlügün, esitligin simgesi. Anka kusunun mitolojik anlamini bugüne tasiuuups ezilenlerin-halkin iktidar mücadelesine gönderme yapmak istedik. Ayrica destan disinda da albüm içerigini düsünürsek bu isim uygun düstü. Biz devrimci bir müzik grubuyuz, alternatif bir müzik grubuyuz. Dolayisiyla, halka çözüm olarak kizili ögretmeye, göstermeye çalisiyoruz.

Toplumsal sorunlari albüme aktarmaya çalistiginizi belirttiniz, gerçekten son üç yilda ülke gündeminde yer teskil eden sorunlari aktarmada zorluk çektiniz mi?

G. Munzur: Tabiî ki... Bu ülkede, dünyada yasanan yiginla sorun var. Hepsini dillendirmek çok mümkün olamaz zaten. Bir albüme, bes albüme, on albüme sigamayacak dünya ve ülke gündemine dair müzigin diliyle bir seyler söyleyecek ürünler çikabilir ortaya. Bu anlamda biz asgari düzeyde en önemlileri, en öne çikmasi gerekenleri belirleyerek bir repertuar çikarttik. Kisa zamanlar içerisinde albüm yapabilseydik örnegin bir yil içerisinde bir albüm yapmis olsa idik, o bir yili degerlendirmek belki daha kolay olabilirdi. Fakat uzun bir süreçten bahsediyoruz; dogal olarak gündeme almak ya da parçalar içerisinde hepsini islemek çok olanakli degil.

Grup Munzur olarak eserlerinizi nasil olusturuyorsunuz?

G. Munzur: Aslinda bir ezgi oluyor en basindan. Herhangi bir arkadasimizin yarattigi bir ezgi daha sonra farkli fikirlerle, eklemelerle, çikarmalarla, söz yazimlariyla kolektif bir hale dönüstürülüyor. Esasta yürütülen tartisma içerige, ezginin sekillenmesine, bestelenmesine yön veriyor. Bu sadece stüdyo asamasinda olmuyor kesinlikle. Grubun faaliyet yürüttügü, sahneye çiktigi her dönemde, hem repertuarina dair hem de normal zamanlarda müzikal yöntemine müzikal içerigine dair tartismalar yürütülüyor sürekli. Kolektif çalisma yöntemi sadece albüm ya da stüdyo asamasiyla ilgili bir çalisma degil. Yasamimizi kolektif çalisma üzerinden örmeye çalisiyoruz.

Grup Munzur her ne kadar sahnede bes eleman olarak gözükse de Grup Munzur çevresinde bulunan, müzikle ugrasan, söz yazan ve sinif mücadelesiyle, ülke gündemiyle mesgul olan tüm arkadaslarimizin kolektif bir üretim aracidir. Grup Munzur'un devrimci sanat anlayisindaki çizgisi de bu temel üzerinden yükseliyor.

Devrimci müzik gruplari geçmiste dönem dönem oldukça kitlesel bir dinleyici kesime ulasmis. Fakat kimi dönemlerde de dar bir kitleye sesleniyor. Neden acaba?
G. Munzur: Evet. Kimi dönemler disinda çok belirgin bir degisiklik oldugunu düsünmüyoruz. Biz repertuarimizi ne kadar genis tutarsak tutalim, söyleyeceklerimizi ne kadar dolayli anlatmaya çalisirsak çalisalim; devrimci sanatin susturulmaya çalisildigi, yargilandigi bir ülkede kendimizi ifade edebilecegimiz alanlarin sinirliligindan kaynakli ulasabilecegimiz kesimler devrimci demokrat ilerici kesimler oluyor. Biz en önce bize en yakin olana; en ileri olana ulasmaya çalisiyoruz. En yakinimizdan baslayarak genislemeye çalisiyoruz. Sonra orta düzeydeki, geri düzeydeki kitlelere; bu ülkede yasanan baskiya, sömürüye, esitsizliklere karsi az veya belki de ilkel bir sekilde duyarli olan kitlelere ulasmaya çalisiyoruz. Bunlar disindaki kesimlere ulasma olanagimiz yok zaten bugünkü kosullarda. Devrimci degerleri sahiplenen ve bu ugurda sanat yasamina devam eden bir müzik grubuyuz. Ülkemizdeki devrimci hareketin son yillarda yasadigi sikintilar dogrudan devrimci sanatin devrimci müzigin kitlelere ulasmasinda ciddi bir sikinti yaratiyor. Aslinda uzun bir sohbet konusu olabilecek bir konuya giriyoruz fakat en kisa bu sekilde ifade edilebilir. Yani alternatif alanlar genisledikçe bu alternatif alanlarda devrimci sanatin-müzigin üretiminin yayginlasmasi da mümkün olacak. Yani dogrudan Grup Munzur'la ilgili degil. Grubun genis kitleleri hedef alarak çikardigi bir eserle de mümkün olabilecek bir sey degil. Grup Munzur'un genis kesimler tarafindan bilinmesi dinlenmesi ülkemizdeki sinif mücadelesinden bagimsiz ele alinamaz.

Bu ülkede hala ciddi ezen ezilen çeliskisi mevcut. Hala isçiler eziliyor, köylüler eziliyor bu ülkedeki farkli dilden, dinden halklar eziliyor, katlediliyor. Belki görünürde ufak tefek degisiklikler var ama özünde bu gerici, sömürücü sistem varligini devam ettiriyor; zulmüne, baskisina, iskencesine, sömürüsüne eskiden oldugu gibi devam ediyor. O yüzden bizce bu konuda devrimci harekette genel bir problem var, dolayisiyla devrimci sanatta bir problem var aslinda. Devrimci sanat; söylemesi gerekenleri söylemeli. Tabiî ki sanatin hakkini vererek… Sinif mücadelesindeki, devrimci muhalefetteki gerilik devrimci sanata kültüre de yansiyor aslinda. ‘Halktan uzaklastik o yüzden dilimizi yumusatmaliyiz, farkli seyler yapmak lazim demek' bugünkü kosullarda belki bir sonuç ama yanlis. Her zaman yeniye açik olmak gerekir; özellikle müzikal tarz konusunda. Fakat kesinlikle bu topraklarin tinilarindan, duygularindan, sorunlarindan, dilinden uzaklasmadan yeniyi yaratmak gerekir. Bu ülkedeki kosullar degismedigi sürece devrimci sanatta ve müzikte de söyleneceklerin halkin anlayacagi yalin fakat estetik bir dil ve biçimle, devrimci özünü koruyarak söylenmesi gerekiyor. Yani sadece muhalefet yapmamak gerekiyor. Grup Munzur'un misyonu muhalefet yapmak degil, Grup Munzur'un misyonu; yaptigi müzik ile alternatif olabilmek bu ülkedeki halklara alternatif bir dünyanin olabilecegini göstermek, anlatabilmek.

Albümde 17'ler nasil öne çikiyor?


G. Munzur: Bu ülkede düsünsel anlamda paralellik içerisinde oldugumuz yeni demokrasi fikrinde ortaklastigimiz ideolojinin temsilcileriydi 17'ler. Mercan Katliami ülkemizin devrimci hareketinde toplumsal bir olay ve biz bu olaya deginmek zorundaydik. Bu bizim için tarihsel bir sorumluluk, görevdi. Bunu en iyi sekilde anlatmamiz gerektiginde elbette hepimiz hem fikirdik. 17leri anlatirken, neden katledildikleri, neden orada olduklari, ne için mücadele ettikleri üzerine yogunlasilmasi ilk hareket noktamiz oldu. Bunu anlatirken de dogrudan onlarin katledilmesini anlatmak yerine onlari oraya iten nedenlerini anlatmanin gerektigini düsündük. Bu insanlar neden sinif mücadelesine katildilar, yasamin hangi alanlarindan çikip da daglara dogru gittiler? Kimisi fabrikada isçiydi, kimisi köylüydü kimisi ögrenciydi, ama hepsinin ortak bir tarafi vardi bu ülkede yasanan, ezen ezilen arasindaki mücadelenin ezilenlerin zaferiyle sonuçlanmasini istiyorlardi. Onlar için hazirlanan eser: Sinifsiz ve sinirsiz bir dünya için gittiler, katledildiler, geride kalanlara biraktiklari miras ve ardillarinin onlara cevabi seklinde özetlenebilir.

Öyküsel ama gerçekçi bir anlatim yani…

G. Munzur: Evet. Aslinda 17'lerle ilgili daha öncede parçalar yapildi baskalari tarafindan. Fakat onlarin anlattigi kadar basit degil aslinda olay. Adlarina sadece bir tane türkü yakilip arkalarindan aglanarak anlatilacak bir olay degil. Bu tür üretimler 17'ler nezdinde sinif mücadelesinin gerçekligini yok sayilmasinin, mücadelede yitirdiklerimize ah vah edilmesinden baska bir anlam yüklenmemesinin de önünü açiyor. Elbette acilar yasanacaktir, bu acilara aglanacaktir da… Fakat aglarken bu acilarin neden yasandigini, acilardan-kayiplardan ögrenebilmeyi halka anlatabilmek gerekir. Böyle yapilmazsa en basta onlara saygisizlik yapilmis olur. Bizim için önemli olan sadece 17'leri anlatmak degil. Bizde bir türküyle anlatabilirdik ama dogru degildi bizce. Denildigi gibi neden gittiler, nasil oldu, ne istiyorlardi, sonucu ne oldu, ne olmasi gerekir sonrasinda ve bize ne biraktilar. Bizim onlara cevabimiz ne olmali. Bütün bunlari bir arada vermeliydik, o da sadece bir marsla ya da bir türkü ile anlatilamazdi.

Dinleyicileriniz sizden 17'leri tek basina anlatan bir kaset beklentileri vardi. Fakat Kizil Anka albümünde ülke gündemiyle birlikte, 17'leri ön plana çikartmissiniz. Neden böyle bir yol izlediniz?

G. Munzur: Bu beklenti bizi çok yakindan takip eden insanlarin bir beklentisi ve hakli bir beklenti aslinda bir yönüyle de. Fakat Grup Munzur sadece çok yakin çevresi tarafindan degil farkli çevrelerce de dinlenilen bir grup. Öncelikli olarak Grup Munzur'un yakin çevresine hitap etmeye çalistik. Grup Munzur'da ne yazik ki 5 yil aradan sonra bir albüm çikariyor. Bir sonraki albüm yine zaman alacakti. Sadece yakin çevremiz için çikarttigimiz bir albümle uzunca bir süre baska çevrelerden uzak kalmamiz dogru olmazdi. Zaten yeterince geciktik. Hrant Dink katliami, Kürt sorunu, isçinin, köylünün; ezilen halklarin sorunlari, direnisi vs. Aslinda diger taraftan bunlarda 17'lerden ayri düsünülemez. Isçiler, köylüler, Hrant, Kürt halkinin savasinda ölümsüzlesen bir gerilla ayni zamanda sanatçi Delila için sarki yapmak 17'lerden bagimsiz ele alinamaz. Hepsi birbirine siki sikiya bagli diye düsünüyoruz.

Albümde eksik biraktiginiz bir yön var mi diye düsünüyor musunuz?

G. Munzur: Albüm hazirlanirken elimizden geleni yapmaya çalistik, eksik biraktigimiz bir nokta olmadi mi?. Tabiî ki oldu. Bir albümde her seyden bahsetmek az önce de bahsetmistik; çok zor. Albüm dinleyicilerimizle bulustuktan sonra elestiriler olacak ve onlardan sonra yeni bir tartisma süreci ile bundan sonraki çalismalarimiza yön verecegiz. Kizil Anka'da ezilen halklarin direnisini-kardesligini sahiplenen, çok dilli, zengin bir içerik var. Aslinda anlatmak istedigimiz seyleri bir parçamiz bile anlatabilir özünde. Hem içerikte hem de müzikte nitelikli eserler ortaya çikmasi için elimizden geleni yaptik. Mutluyuz; iyi bir albüm çikti ortaya…

Alternatif olmanin zorluklari nelerdir?

G. Munzur: Bunun hem müzikal üretime yansimasi var hem günlük yasama. Grup Munzur içerisinde olan her bireye ayri ayri yasattigi ayri sikintilar var ama onun disinda gruba özel olarak yasattigi sey, genis kesimlere ulasamamasi, müzikal üretimlerini genis kesimlerle paylasamamasi.

Bu ülkede devrimci degerleri sahiplenen herkes bir sekilde baskiya ugruyor, bir sekilde kendini ifade etmesi engelleniyor. Grup Munzur'da onlardan biri, Grup Munzur istedigi zaman istedigi yerde konser yapamiyor. Istedigi zaman kendisini anlatacak alanlar bulamiyor, genis kesimlere ulasamiyor. Fiili özel bir baski yok ama mesela sahnedeki arkadaslarimiza dava açiliyor, sahnede ki konusmalarimizdan kaynakli. Bu da sikintiya yol açabiliyor. Esas derdimiz grubun varlik gerekçesi olan devrimci müzigin kitlelere ulasamamasi, yayginlasamamasi…

Albümden sonra ne düsünüyorsunuz. Albümle birlikte yeni çalismalariniz ne olacak?

G. Munzur: Albüm çiktiktan sonra albüm çalismasindan kaynakli uzun zamandir gidemedigimiz birçok ilde albüm tanitimina yönelik konserler gerçeklestirmek istiyoruz. Ayni zamanda Yüz Çiçek Açsin Kültür Merkezi'nin faaliyetçileri oldugumuz için kurumumuzun çalismalariyla da ilgilenecegiz.

Henüz kesin bir tarih yok fakat albüm tanitiminin yogunlugundan kurtuldugumuz anda bir mars albümü planimiz var. Bu topraklarda Kaypakkaya geleneginin yarattigi onlarca türkü, mars var. Tüm bu türküleri, marslari grubun kendi üretimlerinin yer aldigi her albümden sonra bir mars albümü olarak çikarmak grup olarak hayata geçirmek istedigimiz bir plan.

Son olarak söylemek istediginiz bir sey var mi?

Grup Munzur zor, sikintili dönemlerden geçti. Tüm sikintilara ragmen kendi gücümüzle bir albüm çalismasina girdik. Yogun, yorucu fakat keyifli, ögretici bir süreci geride biraktik. Grup Munzur bu topraklardaki yeni demokrasi mücadelesinin, köklü bir gelenegin tüm birikiminin aktigi, akmasi gereken bir kurum. Bu anlayisla gazeteniz araciligiyla tüm dinleyicilerimizi, tüm devrimci demokrasi okurlarini Grup Munzur'u kisilerle sinirli görmeden, kendilerini de grubun bir parçasi kabul ederek sahiplenmelerini, elestirmelerini, katki sunmalarini bekliyoruz.

Kaynak : Devrimci Demokrasi Gazetesidir
Hewa
Hewa
Üst Moderator
Üst Moderator

Mesaj Sayısı : 23
Yaş : 39
Ort : TÜRKİYE/İSTANBUL
Kayıt tarihi : 27/05/08

http://www.dostpinari.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz